(İZMİR)- Eski HDP İzmir vilayet eş liderleri Vedat Çınar Altan ve Berna Çelik’in “Silahlı terör örgütüne üye olma” cürmünden yargılandıkları davanın birinci duruşması İzmir’de 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme’nin iki ismin tutukluluk halinin devamına karar vermesinin akabinde dava 13 Ocak 2025 tarihine ertelendi.
İzmir’de 6 Ekim 2023’te gözaltına alınıp tutuklanan eski HDP İzmir vilayet eş liderleri Vedat Çınar Altan ve Berna Çelik’in davasının birinci duruşması 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Haklarında “Silahlı terör örgütüne üye olma” kabahatinden 7,5 yıldan 15 yıla kadar mahpus cezası talep edilen iki ismin yargılandığı davanın 2. Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu’ndki duruşmasında tutuklu sanıklar Vedat Çınar Altan ve Berna Çelik hazır bulunurken iddianamede sözleri yer alan şahitler ise duruşmaya SEGBİS ile bağlandı.
“Tepeden tırnağa siyasi bir dava”
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Vedat Çınar Altan, kelam konusu davanın siyasi bir dava, şahit argümanlarının da temelsiz ve gerçek dışı olduğunu kaydetti. PKK/KCK üyesi olmadığını da belirten Altan, aramalarda ele geçirilen gereçlerle ilgili ise “Yasaklı kitaplar olduğu söyleniyor, hiçbir fikir, görüş yasaklanamaz. Sarı, kırmızı, yeşil renklerinin kullanıldığı bir fotoğraf de var. O resmi partiye gelen çocukların çizdiği resimdir” diye konuştu.
“Söz konusu HDP olunca ne hukuk ne adalet”
Tutuklu sanık Berna Çelik ise kelamlarına savunmasını kürtçe olarak yapma talebinin kabul görmemesine reaksiyon göstererek başladı. Çelik, “Partimizin basın açıklaması bile iddianamede cürüm sayılmış. Bizler emek ve demokrasi çabası yapıyoruz. Başımızı öne eğdirecek bir şey yapmadık” dedi.
Üzerine atılı hataları kabul etmediğini tabir eden Çelik, yapılan aramalarla ilgili ise şunları söyledi:
“İl binamızda el konulan gereçlerle ilgili vilayet binamız iş yerimizmiş üzere gösterilerek arandı. Bir yerin iş yeri olması için vergi levhasının, ruhsatının yüzlerce prosedürün olması gerekiyor. HDP İzmir vilayet binamız iş yerimiz olarak arandı. Kelam konusu HDP olunca ne hukuk ne adalet. Bizler demokrasi uğraşı yürüten insanlarız. Bizler bir iktidara karşı yasal uğraş eden insanlarız. 6 Ekim 2023 tarihinde tutuklandık, 2 gün sonra bir sene olacak. Bizlerin uzun mühlet duruşmamasının olmaması bizlere uygulanan gayri tüzel uygulamaların bir göstergesi.”
“İfademi kabul etmiyorum, bana ne diyorlarsa onu yazıyordum”
Duruşmada savunmaların akabinde şahitler dinlendi. SEGBİS ile bağlanan bir bâtın şahit iddianamede yer alan tabirini doğruladı. Öteki bir şahit ise iddianamede yer alan tabirini kabul etmeyerek “Bu ifadeyi kabul etmiyorum, bana ne diyorlarsa onu yazıyordum” dedi, Berna Çelik’i ise birinci kez gördüğünü kaydetti.
Duruşmada sanık avukatları da tahliye ve beraat talebinde bulundu. Savcı ise sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini ve dinlenmeyen şahitlerin dinlenmesini istedi. Mahkeme heyeti oy çokluğuyla Vedat Çınar Altan ve Berna Çelik’in tutukluluk halinin devamına karar vermesinin akabinde dava 13 Ocak 2025 tarihine ertelendi.
“Biz buna teslim olmayacağız ve buna asla kabul etmeyeceğiz”
Duruşmanın akabinde adliye önünde açıklamalarda bulunan DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın ise şunları kaydetti:
“Bugün sabahtan bu yana aslında Türkiye’deki hukuk sisteminin ne kadar garabet olduğunu bir kere daha izledik. Bir siyasi partinin eş liderleri, yürüttüğü faaliyetlerden ötürü yargılanıp bir yıldır iddianame beklediler ve bugün yargı karşısına çıktılar. Yargılama sürecinde her türlü savları açığa çıkartacak bir savunma yaptılar ve savunmanın sonrası uydurulmuş bir şahit vasıtasıyla sözde yürüttükleri faaliyetin parti dışındaki faaliyetler olduğunu kanıtlamaya çalıştılar. Tekrar arkadaşlarımız bunları da açıkça ortaya koydular. Beklediğimiz sonuç aslında bir tahliyeydi ve beraattı. Lakin maalesef mahkeme heyetinin utanarak açıkladığı aslına bakarsanız çoğunluk kararıyla tahliyeye yapamadık. Tutukluğun devamını dediler. Artık buradan sesleniyoruz. Aslında bugün yaşadığımız kıssa sevgili Selahattin eşbaşkanımızın ve Figen Yüksekdağ’ın yürüttükleri çalışmalar sonrası Kobani kumpas davasından yargılanmaları ve partimizin genel merkezinin yani MYK’sının yargılanmasının sürecinin bir kesimi üzere görünüyor. O vakitler arkadaşlarımız hakkında tez edilen yürütülen bütün argümanlar aslında HDP’nin yasal, demokratik siyasetine yönelik bir atak bir hukuk vasıtasıyla da kapatma teşebbüsünün kesimi haline getirilmişti. Bugün vilayet eş liderlerimizle misal bir hukuk sistemiyle karşı karşı kaldılar. Zira argümanların hepsi bir siyasi partinin vilayet eşbaşkanının yürüttüğü çalışmalar. Basın toplantısı, basın açıklaması, genel merkez kararlarına bağlı olarak yürüttüğü faaliyetler olarak söz edildi. Görülen durum şu. Bu ülkede ayrımcılık, ötekileştirme, kutuplaştırma, yargı vasıtasıyla devam ettirilmeye çalışılıyor. Biz buna teslim olmayacağız ve buna asla kabul etmeyeceğiz.
“Bir siyasal darbedir”
Bu yargıdaki verilmiş olan karar aslına bakarsanız bir siyasi karardır ve hukuka uygun bir karar değildir. Niyet özgürlüğüne, örgütlenme özgürlüğüne bir siyasal faaliyetine yapma hakkına gasp edilmedir ve bir siyasal darbedir. Hukuk vasıtasıyla yapılmış bir siyasal darbedir aslında. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Biz demokratik siyaset yapmakta ısrar edeceğiz. Siz bizi ne kadar kriminalize etmeye çalışırsanız çalışın ne kadar terörize etmeye çalışırsanız çalışın Türkiye halkaları karşısında eşit özgür demokratik bir ülke yaratmak için çabamıza devam edeceğiz. Eş liderlerimiz uzunca bunun politik münasebetlerini anlattılar. ve uzunca münasebetler sonrası kendi duruşlarını söz ettiler. Duruşlarında asla geri adım atmadılar. ve neden bir siyasi faaliyetin temsilcileri olduklarının çok âlâ şuurunda olduklarını söz ettiler. Biz onların bu kelamlarının ardında duruyoruz ve Türkiye halklarıyla buluşmaya devam edecek. Özgürlük, eşitlik uğraşımızı, demokrasi çabamızı, adalet gayretimizi devam ettireceğiz. Yalnızca kendimiz için değil, herkese yapılan adaletsizliğe karşı ‘adalet’ demeye devam edeceğiz. Bizi ayrımcılığa mahkum etmeye çalışanlara da adaletin bir gün kesinlikle geleceğini göstereceğiz. O nedenle buradan bir defa daha sesleniyoruz. Bu duruşmadaki verilen karara itiraz edeceğiz. En kısa vakitte arkadaşlarımızın tahliyesini ve özgürlüğe kavuşmasını istiyoruz.”
Görüntü Dökümü
1.Video
Basın açıklamasından detay görüntü
DEM Parti Eş Genel Lider Yardımcısı İbrahim Akın’ın açıklaması
2.Video
Tutukluluk durumları devam eden DEM Parti İzmir Eş Liderleri Berna Çelik ve Çınar Altan’ın arşiv görüntüleri
Kaynak: ANKA / Lokal
İmsak Vakti 02:00
News
Genel
Genel
Genel
Genel
Genel
Genel
